بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كـَلَّاۖ بَل لَّا تُكۡرِمُونَ ٱلۡيَتِيمَ ١٧

Hayır. Siz bil'akis yetime iyilik etmezsiniz.

– Hasan Basri Çantay

وَلَا تَحَٰٓضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ ١٨

Yoksula yedirmek için birbirinizi kandırmazsınız.

– Hasan Basri Çantay

وَتَأۡكُلُونَ ٱلتُّرَاثَ أَكۡلٗا لَّمّٗا ١٩

Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz.

– Hasan Basri Çantay

وَتُحِبُّونَ ٱلۡمَالَ حُبّٗا جَمّٗا ٢٠

Malı pek çok seversiniz.

– Hasan Basri Çantay

كـَلَّآۖ إِذَا دُكَّتِ ٱلۡأَرۡضُ دَكّٗا دَكّٗا ٢١

Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman,

– Hasan Basri Çantay

وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلۡمَلَكُ صَفّٗا صَفّٗا ٢٢

Rabbin (in emri) geldiği, melekler de saf saf (indiği zaman),

– Hasan Basri Çantay

وَجِاْيٓءَ يَوۡمَئِذِۭ بِجَهَنَّمَۚ يَوۡمَئِذٖ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكۡرَىٰ ٢٣

ki o gün cehennem de getirilmişdir, insan o gün (herşey'i) hatırlayacak. Fakat hatırlamadan ona ne (fâide)?

– Hasan Basri Çantay

يَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي قَدَّمۡتُ لِحَيَاتِي ٢٤

«Ah, diyecek, keski hayâtım için önden (saalih ameller) yapsaydım».

– Hasan Basri Çantay

فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٥

Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz,

– Hasan Basri Çantay

وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٞ ٢٦

Onun vurduğu bağ gibi de kimse bağ vuramaz.

– Hasan Basri Çantay

يَٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفۡسُ ٱلۡمُطۡمَئِنَّةُ ٢٧

Ey itmi'nâne ermiş ruuh,

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu